Gebelikte El Ve Ayak Şişliklerinin Nedenleri

https://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/hamilelikte-ayak-sismesi.jpg Hamilelikte en çok yaşanan sıkıntılardan birisi de şişlik problemidir. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde el ve ayakların şişmesi, aşırı gerginlikten kaynaklı olarak, ağrı ve acılara neden olabilir. Bu süreçte ödem probleminin minimum seviyede atlatılması için yapılabilecek bazı uygulamalar vardır. Örneğin dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, uzun süre ayakta kalmamak ve sürekli oturur pozisyonda durmamaktır.

Hamileliğin 6. ayından itibaren, anne adaylarının artık bacakları uzatarak oturma şekline alışmış olması gerekir. Sürekli ayakta durmak kadar, bacakların sürekli sarkık pozisyonda durması da şişliğe neden olmaktadır. Ve bu nedenle oluşan şişlik, dikkat edilmediği takdir de daha fazla ağrıya sebebiyet verir.

Şişlik kimlerde görülmektedir?


El ve ayak şişlikleri genellikle çoklu gebelikte, hızlı kilo alan hamilelerde, çalışan kadınlarda ve beslenme şekli düzenli olmayan anne adaylarında görülebilmektedir. Bu sebeple şişliklerin oluşmaması için mümkün olduğunca beslenme düzenine ve miktarına, dinlenmeye dikkat edilmelidir. Böylelikle hamileliğin doğal seyrinden kaynaklanan şişliklerin en azından ağrılı olması önlenebilir.

Şişlik oluşmasını önlemek için ne yapılabilir?


Yukarıda bahsettiğimiz uygulamalar dışında, şişliği önlemek ya da azaltmak için bol su tüketilmesi ve günlük yürüyüşler önemlidir. Gün içerisinde yapılan yavaş tempolu 45 dakikalık yürüyüşler ile şişlikler önlenebilir. Aynı zamanda su tüketimini arttırarak, vücutta su birikmesi engellenebilir.

Anne adaylarının bunların yanında kıyafet seçimlerine de dikkat etmesi gerekir. Çok dar ve sıkı kıyafetlerde şişlik oluşumunu tetikleyecektir. Hamilelikte mümkün olduğunca rahat giysiler tercih edilmelidir.

Kısırlıktan Korunmak Mümkün Müdür?

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/timthumb-1.jpg Doğurganlığı ve sperm hızını olumsuz etkileyen bazı dış etkenler uzun vadede kısırlığa sebep olabilmektedir. Bunun yanında kalıcı kısırlığa neden olan bir takım operasyonlar geçirilmesi de bebek sahibi olmak isteyen kişiler için sakıncalıdır. Bu sebeple, zaruri olmadıkça, kısırlığa neden olan operasyonlar son çare olarak görülmektedir. Peki operasyonların yanı sıra kalıcı kısırlığa neden olabilecek diğer etkenler nelerdir?

Aşırı Kilo


Aşırı kilolu olma durumu, hormonların da normalden farklı şekilde işlemesinin bir göstergesidir. Bu nedenle gebe kalma ihtimali de standartların çok altındadır. Aynı zamanda gebe kalınsa dahi aşırı kiloluyken hamile kalmak bebeğin ve annenin sağlığını olumsuz etkileyebilecektir.

Fazla ve Sık İlaç Tüketmek


Ufak rahatsızlıklarda dahi hemen ağır ilaçlara yönelmek olumsuz bir etki yaratmaktadır. Aynı zamanda uzun süre ilaç kullanmak da doğurganlığı olumsuz etkileyecektir. Bu sebeple uzun vadede kullanılan ilaçlar hakkında doktordan gerekli bilgi alınmalı ve ilaç kullanımı minimum seviyeye indirilmelidir.

Zararlı Madde Kullanımı


Alkol, sigara ya da uyuşturucu gibi zararlı maddelerin uzun süre kullanılması da doğurganlığı olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda spermlerin kalitesini düşürerek, hızlarını azaltmaktadır. Bu da gebe kalınmasını zamanla kalıcı olarak imkansız hale getirir. Bu sebeple zararlı madde kullanımı yalnızca hamilelikte değil, hamilelikten çok önce sonlandırılmalıdır.
Kısırlık sorunu bazen somut bir veri olmadan oluşabilmektedir. Bu durum genellikle çiftlerin başarısız denemelerinden kaynaklı psikolojik sarsıntıdan kaynaklanmaktadır. O nedenle de gebe kalmaya karar verildiğinde, deneme süresine takılmadan, psikolojik bunalıma kapılmamak gerekir.

Prematüre Bebeklerin Bakımı Nasıl Olmalıdır?

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/premature_bebek_bakimi_3.jpg Prematüre, normal doğum süresinden önce dünyaya gelen bebeklere verilen isimdir. İdeal doğum süresi olan 40 haftada doğan bebekler normal kabul edilirken, 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak kabul edilir. Bu nedenle de normal bebeklerden farklı ve özel bir bakıma ihtiyaç duyarlar. Beslenmeleri, temizlikleri hatta uyku düzenleri bile normalden farklı olmaktadır. Bu özel bakımla 2-3 yaşına geldiklerinde yaşıtları ile aynı gelişime sahip olmaktadırlar.

Beslenmede farklılık...


Prematüre bebeklerin de normal bebekler gibi anne sütü ile beslenmesi oldukça faydalıdır. Ancak kilo bakımından yeterli seviyede olmadıkları için ek gıdalara da ihtiyaç duyulmaktadır. Prematüre bebeklere özel hazırlanan gıda takviyeleri ile bebeğin gelişimi hızlandırılabilir.

Aynı zamanda beslenme şekli de diğer bebeklere göre farklı olabilmektedir. Örneğin anne sütü tüketimi gerekmesine rağmen henüz memeden emebilecek düzeyde gelişimi tamamlanmadığı için biberon yardımı ile beslenebilir. Mama verilirken de aynı şekilde bir beslenme uygulaması yapılabilir.

Temizlikte farklılık...


Prematüre bebeklerin gelişimi henüz istenen aşamada olmadığı için mikroplara karşı çok daha savunmasızdırlar. Bu nedenle hijyene ekstra özen gösterilmelidir. Kıyafetlerinde, beslenme aparatlarında tamamen hijyen sağlanmalıdır. Ayrıca temizliğinde ıslak bez kullanılarak, ıslak mendil, krem gibi kimyasallardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Uyku düzeni...


Prematüre bebekler diğerlerine kıyasla daha fazla uykuya ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle karın tokluğuna ve alt temizliğine dikkat ederek, bebeğin daha rahat uyuması sağlanmalıdır. Aynı zamanda sert bir yatak kullanılarak, bebeğin kafasının yatağa gömülmesi önlenmelidir.

Bebek Sahibi Olmaya Karar Vermeden Önce Dikkat!

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/20009.jpg Bebek sahibi olmaya karar karar vermeden önce evliliğinizin bu karara hazır olup olmadığını anlamanız gerekmektedir. Böylesine önemli ve geri dönüşü olmayacak olan bir kararı vermenizden önce aslında çift olarak, ebeveyn olup olmamaya ne derece hazır olduğunuzu tespit etmeniz gerekir. İşte bu noktada kendinizi adım adım değerlendirerek, en doğru kararı almayı başarabilirsiniz...


  • Bebek sahibi olmayı istiyor musunuz?




Bebek sahibi olma isteği eğer ki çiftlerden yalnızca birisinde varsa bu karar yanlış olacaktır. Her iki tarafında bebeği aynı şekilde istiyor olması gerekir. Çünkü her iki tarafın da hayatı tamamen değişeceğinden, bunun tek kişinin isteği ile olması hem evliliği hem de doğacak çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyecektir.

  • Evliliğiniz bu karara hazır mı?




Eşinizle sürekli bir tartışma içerisindeyseniz, evliliğinizde hala bir takım pürüzlerin olduğunu düşünüyorsanız ve yeni evli bir çiftseniz bebek sahibi olmak için biraz daha beklemelisiniz. Çünkü eşlerin birbirine olan desteğinin çok önemli olduğu hamilelik ve hamilelik sonrası dönemde, gebelik öncesi sorunlar çok daha büyük hale gelecektir. Bu süreçte hele ki bebek evlilikteki sorunları çözmek için bir araç olarak görülüyorsa, bu karar tamamen hataya dönüşecektir.

  • Sağlık durumu uygun mu?




Ebeveyn adaylarının sağlık durumu, yaşları ve diğer etkenlerin kontrol edilerek, bebek sahibi olmak için uygun olup olmadığı tespit edilmelidir. Buna bağlı gerekirse tedavi yöntemlerine başvurulabilir.

 

Sezaryen Doğum Hamileliğin Kaçıncı Haftasında Yapılmalıdır?

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/pregnant-woman-1130612_960_720.jpg Normal doğumda, doğumun ne zaman gerçekleşeceği tam olarak bilinemez. Doktorun kontrolünde hafta tahminleri yapılarak, doğuma en yakın zaman tespit edilebilir. Ancak kesin tarih vermek mümkün değildir. Bunun yanında sezaryen doğumda, doğum günü hatta saati önceden planlanabilir. Elbette bu beklenen sezaryen doğumlar için geçerlidir. Normal doğuma giderken yaşanan aksaklıklardan kaynaklı sezaryen doğuma dönülmesi de doğumun tahmin edilebilirliğini ortadan kaldırır.

Sezaryen Doğum İçin İdeal Zaman


Uzmanlar doğumun gerçekleşmesi için en ideal zamanın, 39. haftanın doldurulduğu zaman olduğunu söylemektedir. Sağlıklı gebelik süresi 40 hafta olarak hesaplandığından öncesinde gerçekleşen doğumlarda risk oluşma ihtimali daha yüksektir. Bebeğin tam gelişiminin tamamlanmamış olma ihtimalinden dolayı, bebek sağlığı için, doğumun 39. hafta sonunda yapılması tavsiye edilir.

Erken doğum ve normal doğum durumlarında önceden karar verme imkanı bulunmadığından, doğumun gerçekleştirileceği gün, doktor ve ebeveynler tarafından kararlaştırılamamaktadır. Ancak planlı sezaryen doğumda, doğum günü önceden belirlenebilir. Bu sebeple de ideal hamilelik süresine uyulması önemlidir.

Bebeğin akciğerlerinin ve solunum sisteminin sağlıklı gelişebilmesi için doğum en erken 39. hafta içerisinde ancak ideal olarak 39. hafta sonunda gerçekleştirilmelidir. Böylelikle hem doğum sırasında hem de doğum sonrasında bebek risk grubu içerisine girmeyecektir.
Acil sezaryen müdahalelerinde, doğum 35. hafta öncesinde gerçekleşiyorsa; bebek solunum desteğine ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle de doğum sonrası bebeğin hastanede kalması gerekmektedir.

Bebeğinizin Şampuanını Seçerken Dikkat

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/2207-1.jpg Bebeklerin ebeveynlerle aynı şampuanı kullanması tavsiye edilmemektedir. Bebeklerin cildi çok daha hassas olduğu için yetişkinlere uygun olarak üretilen şampuanların kullanılması bebeğin cildinde olumsuz etki yapabilmektedir. Bu sebeple de bebek şampuanı ayrı seçilmeli ve seçilirken bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bu noktalara yetişkinler için seçilen şampuanlarda da dikkat edilmesi yararlı olacaktır.

Alerji testlerini geçmiş olmalı


Şampuanlar bitkisel özlü olsalar dahi içerisinde kimyasal maddeler bulunduran ürünlerdir. Bu nedenle de gerekli alerjik testlerin yapılmış olması, bebeğin cildine zarar vermemesi açısından önemlidir. Yapılan testler sayesinde şampuanın içerisindeki kimyasal maddenin miktarı ve bebeğe zarar verip vermeyeceği anlaşılabilmektedir. Bu sayede şampuan hijyeni sağlarken, bebeğin zarar görmemesini de sağlayacaktır.

Cilt ile uyumlu olmalıdır


Cildin pH dengesi ile şampuanın pH dengesi orantılı olmalıdır. Böylelikle şampuan uygulandığında cildin pH dengesini bozmayarak, sağlıksız sonuç yaratmayacaktır.

Kokulu şampuan kullanırken dikkat


Kokulu şampuanlar, hassas cildi olan bebeklerin, ek olarak kimyasala maruz kalmasına neden olmaktadır. Bu da beraberinde bebeğin cildinde tahriş, kaşıntı gibi olumsuzlukların oluşmasına neden olabilmektedir. O nedenle parfümlü şampuanı ilk kez kullandıktan sonra bebekte yan etkiler olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer cildinde, normalden farklı, reaksiyonlar gözlenirse parfümlü şampuan kullanımı sonlandırılmalıdır.
Bebeğin, ekstra koruma gerektiren, bir cilt rahatsızlığı bulunuyorsa; şampuan ve duş jeli seçiminde dermatoloğun tavsiyesine uyulmalıdır.

 

Doğum Öncesi Alınan Vitaminlerin Faydaları

http://gebemiyim.net/wp-content/uploads/2016/11/1017424_620x413.jpg Doğum öncesinde, hatta hamileliğin başından itibaren gerekli olan vitaminlerin alınmasına özen gösterilmelidir. Bu hem bebeğin gelişimi açısından hem de anne adayının sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Vitamin eksiklikleri doğru takviyelerle giderilemezse çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Bu sebeple anne adayının uzman kontrolünde tüm vitaminlerini düzenli olarak alması gerekir.

Doğum Öncesi Alınan Vitaminlerin Faydaları


  • Alınan doğru vitaminler ile bebeğin sinir sistemi güçlenerek, sağlıklı bir gelişim gösterir. Sinir sistemine sağladığı fayda bakımından folik asidin önemi büyüktür. Bu sebeple başta folik asit olmak üzere doktorun gerekli gördüğü vitaminler kullanılmalıdır.

  • Hamilelikte vitamin kullanımının en çok fayda sağladığı aşama kemik gelişimidir. Kemik gelişiminin düzgün ve sağlıklı gerçekleşebilmesi için kalsiyum alımı önemlidir. Kalsiyum alımı aynı zamanda dişlerin de sağlıklı gelişimi için gerekli olduğundan tüketimine ekstra özen gösterilmelidir.

  • Kas hücrelerinin gelişimi için de bazı vitaminlerin alınması gerekmektedir. Demir alımı bu nedenle hamilelik süresince önemlidir. Demir alımının düzenli hale getirilmesi hem annenin hem de bebeğin kas gelişimine fayda sağlamaktadır.

Bunlar dışında doktorun gerekli gördüğü vitaminlerin de mutlaka alınması gerekir. Vücuttaki eksikliklerin besinlerle giderilemediği noktada vitamin haplarının kullanılması herhangi bir sorun yaşatmayacaktır. Ancak hapların uzman gözetiminde kullanılması gerekmektedir.

Gebelikte kullanılan haplar bebeğin çok daha sağlıklı olmasını sağlarken, doğumu kolaylaştırarak, annenin de sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Aynı zamanda bebeğin erken doğmasının ya da sağlıksız kiloda olmasının da önüne geçecektir.

 
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Latest News

Ad unit

gebemiyim-iphone-retina

Gebelik öncesi süreç, gebelik süreci, gebelik sonrası süreç ve ana-bebek sağlığı konularında faydalı bilgiler vermeyi amaç edinen bloğumuz Gebemiyim.Net yayın hayatına başlamıştır.

Sitemizde yukarıda saydığımız kategorilerde bilgilendirici ve eğlendirici makaleler bulmakla birlikte, çeşitli hesaplama araçları ve uygulamaları da bulabilirsiniz.


Herkese teşekkürler, mutlu sağlıklı günler....


Gebemiyim.Net

Popular Posts